BAŞKAN ÇALIK, “BEYLİKDÜZÜ AFET YÖNETİM MODELİ”Nİ ANLATTI
02.06.2023
Beylikdüzü Sanayici
ve İş İnsanları Derneği (BEYSİAD) tarafından Endüstriyel Tesis ve Sanayilerde
Deprem Öncesi ve Sonrası Afet Planı paneli düzenlendi. Panelde Beylikdüzü’nde
afetlere karşı yapılan hazırlık çalışmalarını anlatan Beylikdüzü Belediye Başkanı
Mehmet Murat Çalık, “Bizler Beylikdüzü’nde yaşamı dayanışmayla iyileştirmeye,
kentimizi hazırlıklı ve dayanıklı hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz”
şeklinde konuştu.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık,
Beylikdüzü Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (BEYSİAD) düzenlediği
Endüstriyel Tesis ve Sanayilerde Deprem Öncesi ve Sonrası Afet Planı
paneline konuşmacı olarak katıldı. Sanayi binaları ve konutlarda muhtemel
Marmara depremi etkilerini önleyici planlamaların konuşulduğu panele Başkan
Çalık’ın yanı sıra, İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, KİPTAŞ Genel Müdürü
Ali Kurt, AKOM Şube Müdürü Selçuk Tütüncü ile KRK Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Cahit Karakullukçu da konuyla ilgili aktarımlarda bulundu.
“Beylikdüzü’nde,
olası tüm afetlere karşı hazır olma seferberliği başlattık”
Beylikdüzü’nde afetlerle ilgili yapılan
çalışmaları paylaşan Başkan Çalık, kenti her türlü afete hazır hale getirmek
amacıyla Beylikdüzü Afet Yönetim Modelini oluşturduklarını dile getirdi.
Başkan Çalık konuşmasında, “Afet ve afet yönetimi dediğimizde sadece deprem
akla geliyor ama iklim krizinin etkisiyle kentlerimizde salgın hastalıklar,
seller, fırtınalar ve kar yağışları da her yıl biraz daha şiddetleniyor.
Güneyde yangınlar, kuzeyde seller ve Elazığ, İzmir ve Kahramanmaraş
depremleri. Türkiye topraklarının yüzde 92’si deprem kuşağında yer alıyor.
Deprem gerçeğiyle yüz yüze yaşadığımız İstanbul’da şehri afetlerden korumak
hepimizin işi ancak birincil sorumluluk devletin ve hükümetindir. Son afetler
belediyelerin afet yönetiminde kritik bir role sahip olduğunu gösterdi. Şehir
plancısı bir belediye başkanı olarak Beylikdüzü’nü her açıdan her türlü olumsuz
duruma karşı hazır ve dayanıklı bir kent haline getirmek için zor günleri de
hesaba katarak bir planlama anlayışı ile ilerliyoruz. Beylikdüzü’nde olası tüm
afetlere karşı bir hazır olma seferberliği başlattık ve kentsel dayanıklılık
yaklaşımı ortaya koyduk. Hazırlanmış, hazırlıklı olduğu için çabuk
toparlanabilen, toparlanırken değişebilen, yeni durumlara adapte olabilen,
yeniliklerle dönüşüp devam edebilen bir kent oluşturuyoruz” ifadelerini
kullandı.
“Kentimizdeki her
insanın güvenli konutlarda yaşamasını istiyorum”
İlçedeki kentsel dönüşüm çalışmalarına da
değinen Başkan Çalık, “Beylikdüzü’nde 193 toplanma alanı, 3 açık geçici barınma
alanı ve 1 kapalı geçici barınma alanımız mevcut. Göreve geldiğim günden beri
aynı şeyi söylüyorum: Ben komşularımı göçük altından çıkarmak istemiyorum. Kentimizdeki
her insanın güvenli konutlarda yaşamasını istiyorum. Gürpınar Siteler
Bölgesi’nde Beylikdüzü Aklı ve KİPTAŞ iş birliği ile örnek bir dönüşüm
başlattık. 1045 binada 5 bin 421 bağımsız birimi dönüştürdük. Oturup başımıza
gelecek felaketi bekleyemeyiz, bunun için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Risklere
karşı yenilikçi çözüm önerileri ve risk azaltma çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Amacımız, bu projeleri geliştirerek uygulamaya dönüştürmek ve topluma afetlere
hazırlık konusunda katkı sağlamak. Bu kapsamda ülkemizde bir ilki hayata
geçirerek, Afet ve Acil Durum Müdahale Konteyneri ve geçici barınma sorununu
çözmek için Modüler Yaşam Evi’ni hayata geçirdik. Bizler Beylikdüzü’nde yaşamı
dayanışmayla iyileştirmeye, kentimizi hazırlıklı ve dayanıklı hale getirmek
için çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Bir gerçek var,
Marmara’ya deprem geliyor”
Konuşmasında olası İstanbul depreminin
etkilerine değinen İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür ise, “Deprem bir afet
değil, dünyanın kalp atışıdır. Fay hatlarına ev kurarsan, kaçak göçek yaparsan
afete sen sebep olursun, deprem değil” dedi. Depremi afet olmaktan çıkarmış
toplumlar olduğunu ifade eden Görür, “Bizden çok daha sık deprem olan ülkeler
var ve 3-5 kişi tesadüfen ölür. İnsanların yaşantıları bile değişmiyor, deprem
doğal bir olay onlar için. Bizde ise 6 Şubat depreminde 60 bine yakın kişi öldü
ama hâlâ hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz. Pes doğrusu. Gündem de ne kadar
sık değişiyor. Bu işler çözüm bulamıyor bir türlü. “İstanbul’a da geliyor”
diyoruz, “tarih tekerrür edebilir” diyoruz. Maraş depremleri gibi bir gecede
Marmara bölgesi gitmiş. Öyle 50 binlerle kurtulamayız. O zaman kendimizi nasıl
temize çıkaracağız? Bir gerçek var, Marmara’ya deprem geliyor. Bu deprem
geldiği zaman insanlarımız ölecek. Halk bir tek şey bilsin, Deprem gerçeği
Marmara da ülkenin can damarı. Üretimin yüzde 60’ının olduğu bölgede ekonominin
çarkları durursa Türkiye diz üstü çöker” şeklinde konuştu.
“Zaman bizim çok
önemli”
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul
Yenileniyor projesi ile İstanbul genelinde yürütülen çalışmaların hız
kazandığını belirterek, “Mevcut sorunları tespit etmeden çözüm bulamayız. 1999
depreminde İstanbul’un nüfusu 9.6 milyondu. Bugünse 16 milyon. Neredeyse 2 kat
arttı. İstanbul’daki yapı stoğunun yüzde 70’i 2000 öncesi yapılmış, bir depremi
yaşadı bu binalar. Bu tabloya baktığımızda kent büyüyor ama yapı stoğunun
sadece yüzde 30’u yeni. O yüzden zaman bizim çok önemli” ifadelerini kullandı.
AKOM Şube Müdürü Selçuk Tütüncü ise “Afet
kavramını sadece deprem üzerinden düşünmüyoruz. Şehrimizi etkileyen tehlikeler
arasında sel, su baskınları, kış şartları, yangınlar, göçükler, kimyasal
tehlikeler, büyük elektrik kesintileri de var. Biz planlarımız bu çerçeveye
göre hazırlıyoruz. Çok kapsamlı bir çalışmaya ihtiyacımız var. Bizi ilim,
bilim, ortak akıl ve ortak çalışma kurtaracak” diye konuştu.